Doğanın Ruhu'ndan Özgürlüğe Adımlamak...

Gezi Kültür Yazıları

Doğa, Tarih ve Kültürel Değerler


DOĞA, TARİH VE KÜLTÜREL DEĞERLER

Dünya Çevre Günü’ne girdiğimiz şu günlerde, ülkelerin, yaşamlarını sürdürebilecekleri yaşanabilir bir atmosferde temiz bir gelecek için doğayı korumak adına adım attıkları ender zamanlardan birindeyiz.

Ülkemizde 5 Haziran Çevre Günü farklı bölgelerde farklı şekillerle kutlandı. Doğasına sahip çıkmak isteyen bir çok insan, suyun önemine, toprağa, havaya, yok olmaya başlayan tarihsel ve kültürel değerlere dikkatleri çekerek ekolojik gidişatın önemini dile getirmeye çalıştı. Bugün Başkent Ankara’da gerçekleştirilecek eylemlerden biri de bu değerlerin ortak bir şekilde dile getirileceği Kolej meydanıydı…

Doğa üzerindeki olumsuz gidişata dur diyebilmek için ülkenin kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına kadar kilometrelerce yol kat edip Ankara’ya gelmiş 7’den 70’e binlerce insanın bir araya geldiği ve tek bir düşüncenin anlatılmak istendiği yerdeyiz bugün. Sıhhiye’de toplanan halk yürüyüş ile beraber Kolej meydanında hareketlenip konserler eşliğinde adımlayacaklardı. Kaybetmeye başladığımız değerleri resim ve sözler eşliğinde flamalara yansıtan binlerce duyarlı insan bugün seslerinin çıktığı kadar dile getireceklerdi.

Bir çok çevre kuruluşunun organizasyon içerisinde yer aldığı bu platformda en dikkat çeken ve aktarılan konular arasında akarsular üzerine inşa edilecek barajlar sorunu ve suyun ticarileştirilmesiydi. Yapılması düşünülen barajlarla birlikte tarihi değerler de kaybolacak ve yeni nesil kendi tarihine sahip çıkamamanın acı kaybını yaşayacak gibi görünüyor.

Tarihi ve doğal güzellikleriyle isim yapmış Hasankeyf, Munzur, Yusufeli gibi yerlerin akarsular üzerine inşa edilecek barajlarla sular altında kalacak olması çok acı. Bu olumsuz yaklaşımlara karşı çıkmak için verilen savaşa bizler de kayıtsız kalmayarak yürekten desteklerimizi gösteriyor; bu kıyıma dur diyebilmek için çabalıyorduk. Tarihine ve doğasına dahi sahip çıkamayan toplumumuzun kayıplarını hatırlatacak bu eylemde bir nevi toplumu bilinçlendirmek bizler için de bir sorumluluktu…

Sıhhiye meydanından binlerce kişiyle başladığımız yürüyüşte, Kızılderililerin doğa anlayışına uygun şekilde giyinip, bu olumsuzluğu dile getirmeye çalıştım. Doğanın katledilişine dur demek adına yürüyordum. Yanımda benimle beraber bana eşlik eden ayı kostümlü yoldaşımla dile getirdiğimiz söz Cree Kızılderili Kabilesinin doğaya bakışını yansıtıyordu.

Yüzyıllar önce Amerika’nın yemyeşil doğasında koşturan kabileler, bugün o kurak bozkırlara sesleniyorlar. Bizler de bugün doğamızı koruma sorumluğuyla dile getirebildik ezgilerimizi :


Son ağaç kesildiğinde,
Son nehir zehirlendiğinde,
Son balık tutulduğunda,
Ancak o zaman paranın yenilemeciğini anlayacaksınız…!


Sevgiler

Yürüyen Bulut
Bulut Açar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder